Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı: “İstiklal Marşımız ülkenin varlık, birlik ve bağımsızlık sembolüdür”

Share

İstiklal Marşı’nın bir milli sembol olarak pek çok anlam içerdiğini kaydeden Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, “Milletler milli sembolleri yardımıyla milli kimliklerini, birlik ve beraberlik duygularını ve benlik saygılarını pekiştirirken bu sembollere dair yıldönümleri vasıtasıyla tüm bu paylaşılmış olumlu duygular hatırlanmakta ve tazelenmektedir” dedi. 2021 yılının İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy yılı ilan edilmesinin, tarihsel ortak hafızanın güçlenmesi açısından önemli olduğunu belirten Odabaşı, üniversite olarak 12 Mart 2021 Cuma günü çevrimiçi gerçekleştirilecek panelle Mehmet Akif Ersoy’un anılacağını söyledi.

 

Üsküdar Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, İstiklal Marşı’nın ülkemizin varlık, birlik ve bağımsızlık sembolü olduğunu söyledi.

 

Milli sembollerin ortaya çıkışı tesadüf değildi

 

19’uncu yüzyıl  sonundan itibaren marşlar, bayraklar, bayramlar gibi milli semboller birlik ve beraberlik duygusunun paylaşılmasında vazgeçilmez unsurlar haline geldiğini belirten Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı,  “Şüphesiz bu olgunun 19. Yüzyıl sonundan itibaren belirginleşmesi, bir tesadüf değildir; zira aynı tarih, ulus devletlerin de yaygınlaştığı döneme işaret eder. Ünlü sosyal psikolog Serge Moscovici, yeni bir kolektif yaşam biçiminin doğumunun yeni insan tipini de doğurduğunu saptamıştır. Gerçekten de ulus devletlerle birlikte hem yeni bir kolektif yaşam hem de bu kolektif yaşamın öznesi olan ‘yeni insan’ tipi adım adım şekillenmiştir” dedi.

 

Milli marşlar ulus devletleri somutlaştırır

 

Bu yeni insan topluluğunun birlik ve beraberliğinin, kimlik ve aidiyet duygusunun ortaya çıkışı ve pekiştirilmesinde marşlar gibi milli sembollerin önemli bir işlev gördüğünü kaydeden Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, “Çünkü ulus devlet doğuştan gelmemiştir, bu nedenle öğrenilmesi gereken bir olgudur. İşte bayrak, marşlar gibi milli semboller ulus devlet gibi soyut bir olguyu somutlayarak gözle görülür hale getirir. Böylece uluslarda milli benlik algısıyla birlikte ulusal bir kimlik ve aidiyet duygusu gelişir. Bu süreçte bu semboller pek çok anlam yüklenirler. En başta da bir ülkenin varlığı, bütünlüğü ve bağımsızlığını simgelerler” diye konuştu.

 

İstiklal Marşı, bir dönüşümün eseridir

 

Bir imparatorluk olan Osmanlı’da tam anlamıyla İstiklal Marşı’nın işlevini yüklenmese de bir Mehter Teşkilatı’nın bulunduğunu kaydeden Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, “19. Yüzyıl başında II. Mahmut’la birlikte Mehter Teşkilatı Muzika-yı Hümayun Teşkilatı’na dönüştü ve 1829’da Mahmudiye Marşı bestelendi. Bundan sonra da her sultan adına yeni bir marş bestelendi. Sultan Mecit Marşı ise bir tür milli marş olarak kabul edilmişti. Milli Mücadele yıllarında TBMM’nin kurularak ‘hâkimiyet bila kaydü şart milletindir’ esasının kabul edilmesi, aslında açık bir şekilde yeni bir kolektif yaşamın inşa edildiğini gösterir. Bir soy ve şahsın hâkimiyeti anlayışından halkın hâkimiyeti anlayışına geçilmesi, elbette daha önceki sultanlar için bestelenen marş anlayışını da değiştirmiştir. İşte İstiklal Marşımız böyle bir dönüşümün eseridir; İstiklal Marşımız halkımızın marşıdır” diye konuştu.

 

İstiklal Marşı Yarışması, milli birlik ve heyecanı canlandırmak için düzenlendi

 

TBMM’nin açılması, ilk kanunların çıkarılması, Teşkilatı Esasiye Kanunu’nun hazırlanması, düzenli ordu teşkilatının oluşturulması gibi bir dizi gelişme arasında 1920 yılı sonunda Meclis’in bir İstiklal Marşı yarışması açtığını kaydeden Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, “Görüldüğü gibi, bu yarışmanın tarihi de tesadüf değildir. Aslında savaş ortamında olunmasına rağmen kanunlarından ordusuna yeni bir devlet teşkilatı yapılmaktadır. Yeni kurulan bir devletin devlet teşkilatı yanında bir de milli marş ihtiyacı içine girdiğini görüyoruz. Hükümete bu teklifi götüren İsmet Paşa olmuştur ve gerekçesi de milli birlik ve heyecanı canlandırmaktır” diye konuştu.

 

Vatanperver Mehmet Akif Bey, büyük hizmetlerde bulundu

 

Mehmet Akif Bey’in bu günlerde henüz Ankara’ya geçmediğini kaydeden Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, şunları söyledi: “Ancak Balkan Savaşı’ndan beridir Beyazıt, Fatih ve Süleymaniye camilerinde verdiği vaazlarla, Sırat-ı Müstakim’de yazılarıyla, Teşkilat-ı Mahsusa içindeki faaliyetleriyle, 1914’te Berlin’de Osmanlılara karşı savaşan Müslüman askerlere yönelik konuşmalarıyla bir vatanperver olarak büyük hizmetlerde bulunmuştur. Mehmet Akif İstiklal Marşı yarışmasına para mükâfatı nedeniyle önce katılmak istemez. Nitekim 500 liralık ödülü alınca da Hilal-i Ahmer’e bağışlayacaktır.”

 

10 günde yazıldı

 

Mehmet Akif Ersoy’un, İstiklal Marşı’nı 24 Nisan 1920’de geldiği Ankara’daki Tacettin Dergâhı’nda 10 günde yazdığını belirten Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, “17 Şubat 1921’de Sebîlürreşâd’ın ilk sayfasından “Kahraman Ordumuza” ithaf edilerek yayımlanır. Mustafa Kemal Paşa, ‘Bu marş, bizim inkılabımızın ruhunu anlatır… İstiklal Marşı’nda davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. En beğendiğim yeri şu mısralardır: ‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal.’ Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar işte bunlardır… Bu demektir ki efendiler Türk’ün hürriyetine dokunulamaz!’ sözleriyle marşın kıymetini dile getirir” diye konuştu.

 

2021 yılının İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy Yılı ilan edilmesi çok anlamlıdır

 

İstiklal Marşı’nın bir milli sembol olarak pek çok anlam içerdiğini kaydeden Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, “Milletler milli sembolleri yardımıyla milli kimliklerini, birlik ve beraberlik duygularını ve benlik saygılarını pekiştirirken bu sembollere dair yıldönümleri vasıtasıyla tüm bu paylaşılmış olumlu duygular hatırlanmakta, tazelenmektedir. Bu yönüyle 2021 yılının İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy yılı ilan edilmesi, tarihsel ortak hafızanın güçlenmesi, dolayısıyla bugün ve gelecek için geçmişin olumlu duygularının diri tutulması ülkemiz ve milletimizin şüphesiz yararınadır” şeklinde konuştu.

 

İstiklal Marşı’nın 100’üncü yılı bir panelle kutlanacak

 

Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı, bu amaçla Üsküdar Üniversitesi olarak 12 Mart 2021 Cuma günü saat 11.00’de gerçekleştirecekleri çevrimiçi panelde Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle bir kez daha anarken İstiklal Marşı’nın kabulünün 100’üncü yılını kutlayacaklarını kaydetti.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Ajans

[email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir