Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, Türkiye’nin ilk ve tek trafik radyosu Radyo Trafik’e yaptığı açıklamada; 2019 yılında yapılan ekonomik bir analize göre dünya yollarında her sene 1.3 milyon uykulu ÅŸoförün topluma maliyetinin 2.37 trilyon dolar olduÄŸunu söyledi.
DÜNYADAN UYKUSUZLUÄžA BAÄžLI KAZA VERİLERİ
Uykusuzluk ve uykusuzluÄŸun yol açtığı motorlu taşıt kazaları üzerine bilgiler aktaran Prof. Dr. Levent Öztürk, konuya dair dünya ülkelerinden örnekler verdi. ABD’de trafik kazalarında her yıl 5 bin civarı ölüm, 110 bin yaralanma olduÄŸunu, bu kazaların 3’ünden uykulu araç kullanımının sorumlu tutulduÄŸunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk, Avusturalya’da uykusuzluÄŸun yol açtığı kazaların maliyetinin 15 milyar dolar olduÄŸunu belirtti.
2019 yılında yapılan ekonomik bir analize göre tüm dünya yollarında her sene 1.3 milyon uykulu ÅŸoförün topluma maliyetinin 2.37 trilyon olduÄŸunu aktaran Prof. Dr. Levent Öztürk, bu veriler ışığında 2002 yılında İstanbul’da gerçekleÅŸtirdiÄŸi çalışmayı anlattı.
İSTANBUL ÅžOFÖRLERİNİN 17’Sİ UYKUSUZLUÄžA BAÄžLI KAZA GEÇİRDİ YA DA ATLATTI
2002 yılında İstanbul’da ÅŸoförler üzerinde yaptığı çalışmada ÅŸoförlerin 17’sinin “Ben direksiyon başında uykuya baÄŸlı trafik kazası geçirdim, kaza tehlikesi atlattım.” dediÄŸini aktaran Prof Dr. Öztürk; “Buna tabi o kazalardan kurutulamayanlar dahil deÄŸil. Åžimdi direksiyon başında uyuduÄŸu için kaza geçirip hayatını kaybedenler de var. Ama bir ÅŸekilde kazayı atlatmış kurtulmuÅŸ olanların bize söyledikleri, kendi bildirimlerine dayalı oran 17 idi bu çalışmada.” açıklamasında bulundu.
2014 yılında İstanbul, Edirne ve Hatay illerini kapsayan daha geniÅŸ bir alanda çalışmayı tekrarladıklarını belirten Prof Dr. Öztürk, çalışmaya dair ÅŸu bilgileri paylaÅŸtı; “2014’de İstanbul, Edirne ve Hatay illerine ait verileri toplayan daha büyük bir grupta çalışmayı tekrarladığımız zaman yine 15 civarında mesleÄŸi ÅŸoförlük olan yani geçimini ÅŸoförlükten saÄŸlayan bireylerin 15’inin, ‘Ben uykuya baÄŸlı trafik kazası tehlikesi atlattım veya kaza geçirdim.’ dediÄŸini görüyoruz.”
UykusuzluÄŸa baÄŸlı bu kazaların ülke ekonomisine büyük bir maliyeti olduÄŸunu da ifade eden Prof Dr. Öztürk, bunun önlenebilir olduÄŸunu söyledi ve ekledi; “Nasıl? Åžoförlerin uyku saÄŸlığı ile ilgili bilgilendirilmesi ve eÄŸitilmesi, uyku farkındalığının artırılması ile bu mümkün. Bu, uykuya dalma, uyku hastalıklarından kaynaklanan bir durum deÄŸil. Daha ziyade saÄŸlıklı bireylerde uyku düzensizliÄŸinden kaynaklanan, uykunun ne zaman geleceÄŸini bilememekten kaynaklanan bir kaza durumu.”
İDEAL UYKU SÜRESİ
İdeal uyku süresine dair bilgiler de aktaran Prof. Dr. Levent Öztürk, konuyla ilgili ÅŸu bilgileri verdi: “Bize en sık sorulan sorulardan biri budur: Ne kadar uyku uyumalıyız? Bizim önerimiz 7 saatin altına düÅŸürmemek uykuyu. Ancak kiÅŸisel farklılıklar olduÄŸunu da göz önünde bulundurarak. Bazen bazı bireyler vardır 5 – 6 saat uyku ile kendini çok iyi hissedebilir. Bunlar kısa uyuyanlardır ve uyku süresi genetik olarak belirlenen bir ÅŸeydir. Bazı insanlarda da 9 – 10 saat uyumadan o ihtiyacı karşılayamama durumu vardır. Toplumun 2 ila 8 arası böyledir. Bu bakımdan bir kere uyku süresi bireye özel bir durumdur ama mesela Uluslararası Olimpiyat Komitesinin 2019 raporuna göre, sporcular için diyor ki; 7 saatten az uyuyan sporcu eksik uyku alıyordur. Özellikle profesyonel futbolculara 7 saatin altına inmeyin mesajını veriyor o rapor. Biz bunun da toplumun geneli için geçerli olabileceÄŸini düÅŸünebiliriz.”
NEDEN UYKUSUZ KALIRIZ?
KiÅŸilerin uykusuz kalma sebeplerini 4 baÅŸlıkta toplayan Prof. Dr. Levent Öztürk, bunları ÅŸöyle sıraladı: “Bu sebeplerden en önemlisi modern yaÅŸamın getirdiÄŸi durumlar. ÖrneÄŸin; 24 saat sürdürülmesi gereken hizmetler var. Güvenlik gibi, saÄŸlık hizmeti gibi… Bu balkımdan belli meslek gruplarında hizmetin 24 saat sürdürülmesi için nöbet tutmak gerekiyor veya uzamış çalışma saatleri eÅŸliÄŸinde çalışmak gerekiyor. Bunlar, o gruplarda bir kere uyku düzenini bozan unsurlardır. Vardiyalı çalışmak uyku düzenini bozan unsurlardandır. Bu tip çalışma ortamlarında çalışan kiÅŸilerde hata payını azaltmak için onların biyolojik uyku özelliklerinin dikkate alınması gerekir. Bu kiÅŸiler genetik olarak kısa uyuyan mı uzun uyuyan mı yoksa bunun haricinde bizim tavuk ya da baykuÅŸ dediÄŸimiz erken yatmayı sevenler veya geç yatmayı sevenler mi? Bu da genetik olarak belirleniyor. Åžimdi çalışma ortamlarında, iÅŸyerlerinde kiÅŸilerin bu biyolojik uyku özellikleri dikkate alınmadan vardiyalar, çalışma saatleri düzenlendiÄŸinde o zaman kazalar için hata payları artmış oluyor, risk artmış oluyor.
Birincisi demek ki 24 saat sürdürülmesi gereken hizmetler. İkincisi, sosyal yaÅŸamın getirdiÄŸi durumlar. İşte insanlar bazen eÄŸlence için bazen evinde film seyrettiÄŸi için… ElektriÄŸin keÅŸfedilmesi, icadı bu suni aydınlatma ile birlikte bizim gündüzlerimiz suni olarak uzadı. Aydınlatma olmadan önce hava karardığı zaman insanlar yatıp uyuyorlardı, inaktif oluyorlardı ama aydınlatma ile birlikte dünyada aslında doÄŸal olmayan yoldan gündüzlerimizi uzattık. Bunun bir bedeli var insanlara. O da uykusuzluk olarak yansımakta. Sosyal durumlar; bazen iÅŸ yetiÅŸtirme, sınava hazırlanma gibi sebepler uykusuzluÄŸa yol açıyor. Bunun haricinde belirli kaygıları üçüncü sıraya koyabiliriz. Mesela, biz en çok bu 99 depreminden sonra ‘Ya ben uykuda depreme yakalanırsam!’ endiÅŸesi ile kiÅŸilerin uykuya dalmaya zorlandıklarını da gördük. Bazen bu kaygılar uykusuzluÄŸu artırabiliyor, tetikleyebiliyor. Altında bir uyku hastalığı olmadığı halde olabiliyor. Bir de dördüncü grup; kiÅŸinin gerçekten bir uyku rahatsızlığı olabilir. Uykuda nefesi duruyordur, huzursuz bacaklar sendromu olabilir, bir takım parosomnialar olabilir. Bu tip sebepler de uykusuzluÄŸa yol açabilir.”
YOLA ÇIKACAKLARA ÖNERİ
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, son olarak trafiÄŸe çıkacaklara ÅŸu önerilerde bulundu; “DoÄŸru zamanda uyumak, uykumuzu alarak yola çıkmak, eÄŸer acil bir iÅŸe çıkmak gerekiyorsa öncesinde bir yarım saat ÅŸekerleme yapıp dinlenerek çıkmak, molalarımızı güzel ayarlamak çok önemli.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
Etiketler: