Dünyanın pek çok yerinde, günlük yaşam artık öncelikle evlerimizin daha güvenli sınırları içinde geçiyor. Bu yeni eve bağlı yaşam tarzının sonuçlarından biri, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için ne yapabileceğimiz gibi önemli konuları düşünmek için daha fazla zamanımızın olması… Dünyamız ve sakinleri için nasıl iyi bir gelecek sağlayacağımızı düşündüğümüzde, sürdürülebilirlik muhtemelen aklımıza gelen ilk sözcüklerden biri… Peki sürdürülebilirlik tam olarak nedir ve nasıl ulaşırız?
Sürdürülebilirlik terimi, genellikle çevrenin sağlığını korumaya ve doğa ile daha dengeli bir yaşam tarzını teşvik etmeye yönelik geniş bir faaliyet ve girişim yelpazesine atıfta bulunmak için kullanılıyor. Ancak sürdürülebilirlik, tek bir alana odaklanarak veya bir kişinin çabalarıyla elde edilebilecek bir şey değil. Sürdürülebilirlik, herkesin kendi rolünü oynamasını ve yaşama, çalışma ve oyun oynama şeklini yeniden değerlendirmesini ve çoğu durumda değiştirmesini gerektiriyor.
Önde gelen bir tüketici elektroniği üreticisi olarak LG, çok beğenilen OLED TV’lerinin de dahil olduğu en son ev eğlencesi ürünlerinde, hem tüketiciler hem de gezegenimiz için doğruyu yapma davranışını benimsiyor. Sürdürülebilirlik, ürün geliştirmeden üretime, kullanıma ve hatta ürünü kullanım dışı bırakmaya kadar LG OLED TV’nin yaşam döngüsünün her aşamasına dahil ediliyor.
Şirketin yeni nesil TV’leri, saygın bir test, inceleme ve sertifikasyon hizmetleri sağlayıcısı olan İsviçre Cenevre merkezli SGS Société Générale de Surveillance SA’dan Eko-Ürün onayını almış panelleri kullanıyor1. SGS, iç mekanlarda havayı kirleten maddelerin azaltılması, tehlikeli maddelerin kullanımının azaltılması ve geri dönüştürülebilirliği kapsayan temel değerlendirme kategorilerinde LG OLED panellerinin gücünün altını çiziyor.
LG OLED’in “eco” tanımlaması, TV’lerin üstün görüntü kalitesi için çok önemli olan benzersiz kendinden aydınlatmalı piksel teknolojisini içermesinin sonucu olarak gösteriliyor. Arka aydınlatma gerektirmediğinden LG OLED, LED-LCD TV’ye göre daha az bileşen kullanıyor (bu bileşenler çoğunlukla çevre sorunlarının en önemli nedenlerinden biri olan plastikten yapılıyor) ve iç mekan havasını daha az kirletiyor.
İç hava kalitesi, ısı üretildiğinde havaya salınan uçucu organik kimyasalların (VOC’ler) ortaya çıkartabileceği potansiyel sağlık sorunları nedeniyle önem taşıyor. Bir LG OLED panelinden gelen toplam VOC emisyonları, tipik bir LCD TV panelinin yüzde 50’sinden daha az oluyor ve bazı üst düzey LCD ürünlerinden farklı olarak, LG OLED TV panellerinde kadmiyum ve indiyum fosfit gibi tehlikeli maddeler içeren herhangi bir bileşen kullanılmıyor.
Paneller aynı zamanda mükemmel kaynak verimliliği ve nispeten yüksek bir geri dönüşüm oranı sunuyor. Tüm bu unsurlar, LG’nin ürünlerinin yolculuğunun tüm noktalarında sürdürülebilirliği artırmaya yönelik tutarlı ve geniş kapsamlı çabalarına işaret ediyor.
LG OLED TV yalnızca çevre ve iç mekan hava kalitesi için daha iyi olmakla kalmıyor, aynı zamanda tüketicilerin gözlerini de koruyor. Pandemi döneminde insanların televizyon karşısında daha fazla zaman geçirmesiyle birlikte göz yorgunluğu vakaları da artıyor. YouGov tarafından Fight for Sight adına yapılan bir ankette, katılımcıların üçte birinden fazlası görme yetilerinin son aylarda kötüleştiğini söylüyor2.
Televizyon seyretmek söz konusu olduğunda, gözle ilgili sorunların ana nedenlerinin ekran titremesi ve mavi ışık yayılması olduğu söylenebilir. Ekran titremesinin göz yorgunluğuna ve baş ağrısına neden olduğu biliniyor. Mavi ışık ise uyku düzeninde bozulmalara, göz yorgunluğuna, kuru gözlere ve yorgunluk hissine de yol açabiliyor.
Gelişmiş OLED panelleri sayesinde, LG OLED TV’ler TÜV Rheinland tarafından düşük mavi ışık yaydığı ve Underwriters Laboratories (UL) tarafından titreşimsiz olarak onaylandı. Dahası, şirketin en yeni OLED serisi, ABD merkezli sağlık standartları kurumunun düşük mavi ışık emisyon gereksinimlerini karşılayan dünyanın ilk Eyesafe sertifikalı TV panellerine sahip. Eyesafe tarafından gerçekleştirilen testlerde, LG’nin OLED panellerinin, benzer boyuttaki birinci sınıf LCD TV panellerinden yaklaşık yüzde 50 daha az mavi ışık yaydığı görüldü.
LG ürünleri arasında, OLED TV’ler, gezegeni ve tüketicileri dikkate alan tek “eco” ürünler değil. Sürükleyici ev eğlencesi deneyimleri söz konusu olduğunda, ses kalitesi de görüntü kalitesi kadar önemli bir hale geliyor. LG’nin dinamik, gerçekçi ses sağlayan en yeni ses çözümleri, yeni nesil TV’lerinde görülebilen aynı sürdürülebilirliğe odaklanmayı gösteriyor.
LG’nin 2021 soundbar modellerinin çoğunun dış kasalarında reçine gibi geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılıyor. Bazı modellerde ise, geri dönüştürülmüş PET şişelerden yapılmış jarse kumaş kullanılıyor. Bu ürünlerin, ‘Global Recyled Standart’ı (Küresel Geri Dönüştürme Standardı) karşıladığı onaylanmış durumda3. Aslında, LG soundbarların çoğu Geri Dönüştürülmüş İçerik için UL 2809 Çevresel İddia Doğrulama Prosedürü (ECVP) sahibi, bu da bu ürünlerin çevreye duyarlı olduklarının bir teminatı niteliği taşıyor4.
Çevresel etkiyi ve atıkları azaltmak için başka bir önlem olarak, LG tüm ürün grubu için dünyayı düşünen ambalajları benimsiyor. Esas olarak geri dönüştürülmüş kalıplanmış hamurdan oluşan, öncekilere kıyasla çok daha azaltılmış EPS köpük ve plastik kullanılan ambalaj, SGS’den Eko Ürün sertifikası aldı5. Böylece, soundbarların minimum çevresel etkiye sahip olduğu, daha az hava kirletici yaydığı, daha az tehlikeli madde içerdiği ve yüksek derecede geri dönüştürülebilirlik sağladığı SGS tarafından onaylanmış oldu. Dahası, ambalaj “L” şeklinde tasarlandığından, tipik bir teslimat kamyonuna daha fazla soundbar sığabiliyor ve bu da CO2 emisyonlarını düşürüyor.
Ev eğlencesi ürünleri ile sürükleyici deneyimler sunmadaki kararlılığının yanı sıra, hem tüketicilerin hem de çevrenin sağlığını dikkate alan LG, bu konuda öncülük etmeye devam ediyor.
