Share

ZULMÜN PENÇESİNDE

Allah; “Zulme karşı savaşın!” der! Cahiliye devrinden;asr-ı saadete intikal,peygamberimizin mücadeleleriyle gerçekleşmedi mı?Yani salt dua etmeyip; yanısıra savaştılar da.Uhuvvet konseptinin henüz yerleşik olmadığı İslam ülkelerinde tek yapılanlar, böyle durumlar karşısında sadece ahlar vahlar terennüm etmek.

Türkistan Turandır,Turan tüm Türk dünyası demektir.Bunca yıldır hiçbir Müslüman ülkesinin bu zulmü ne gördüğü,ne duyduğu,ne ses çıkardığı var.Burada müslümana üç maymunu oynamak cidden yakışmıyor..!Evet dua edelim tamam;ama yanısıra fiiliyatta vücut bulan dualar da gerekli.Başınız ağrıdığında eczaneye gider,ilaç alırsanız;sizin bu zaman sürecinde sarf ettiğiniz efor fiili bir duadır.Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethinde şehre girerken, hocası Akşemsettin’in;”kibirlenme sultanım,bu şehri dualarımızın sayesinde aldın”demesi üzerine bakın nasıl cevap veriyor.Kılıcını kınından yarım çekip”Öyle de hocam;bu Kılıç’ın hakkını da unutmamak gerekir”

Çin’in,sistematik baskı ve asimile yöntemlerle dini,etnik, kültürel ve siyasal manada soykırımla ilgili faaliyetlerleri dünya kamuoyunun gündeminden düşmedi, düşmüyor da…2 milyona yakın Uygur ve diğer azınlıktaki müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulup işkence görüyor.

1949 yılında Komünist Çin yönetimi; Doğu Türkistan’da, Türkleri her türlü insanlık dışı muameleye maruz bırakarak, üzerlerinde baskı yoluyla hakimiyet kurmaya çalıştı…Türklerin dini özgürlüklerine aşırı tepki göstererek; Gülca kentinde 5 Şubat 1997 ‘,de yaşanan olaylarda, çok sayıda Uygur ve kazak türkü katl edildi..!

Üzerlerinde uygulanan tensel , tinsel, dinsel,her türlü işkencenin denendiği masum bir halkın feryat’larına , Avrupa’nın ve özellikle kendisini her zaman kurtarıcı gibi dünyaya lanse eden çıkarcı Amerika’nın,kulaklarını tıkaması düşündürücü değil midir? Haydi Avrupa’yı,Amerikayı geçtim;ya İslam ülkelerine ne demeli..! Sanki üzerlerine ölü suyu serpilmiş gibi, Çin’in sahnelediği bu trajediyi tepkisiz izliyorlar.Oysa İslâmî literatürde “Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır”denilmiyor mu?Zulme karşı durmak,zalim’le mücadele etmek dinimizin bir gereği değil midir?Bakın bu konuda Kuran ne diyor:

Nisâ / 168. Ayet
اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَظَلَمُوا لَمْ يَكُنِ اللّٰهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلَا لِيَهْدِيَهُمْ طَر۪يقًاۙ

Evet, o inkâr edenleri ve zulmedenleri Allah ne bağışlayacak, ne de onlara bir kurtuluş yolu gösterecektir.

Bir de sakın zulmedenlere meyletmeyin, sempati duymayın. Yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostunuz yoktur; sonra yardım da göremezsiniz.” (Hud, 11/113)Bu ayet sadece zalimleri değil;zulme eğilimi olanları, zalimden yana saf tutanları veyahut zulme karşı tepkisini pasif veya aktif ortaya dökmeyenleri de kapsamına alıyor.Burada ister Uygur veya Kazak , veya dünyanın muhtelif yerlerindeki halklar olsun; zulme düçar kalan herkes için bu geçerlidir.Zulme karşı çıkmak,zalim’le savaşmak bu yüce dinimizin amentü’südür desem yanlış bir tanımlama yapmış olamam sanırım.

Umarım İslam ve Türk dünyası büründüğü bu gaflet perdesini yırtıp ,dinin gereği olarak , zulmün karşısında gerek teorik;gerekse pratik bir fiiliyatın müdavim bir faili olma gayreti içinde olur..!

Bu konuyla alakalı çok şey var yazılacak ama;sizi fazla yormamak adına kısa kesiyor, hayırlı günler diliyorum.


Etiketler: 0 okunma Kaynak: Urfa Yaşam

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir