Google Her Şeye Hakim mi?

Tüm Dünyada olduğu gibi Türkiye’de  Google, günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş bir teknoloji devi durumunda. Ancak, şirketin arama motorları, reklamcılık, video platformları ve bulut hizmetleri gibi birçok alandaki baskın konumu, hem kültürel hem de ekonomik anlamda ciddi  endişelerini beraberinde getiriyor olmalı. Peki, Google gerçekten her şeye hakim mi? Bu sorunun cevabı için şirketin faaliyetlerine daha yakından bakmak gerekiyor.

Google, dünyadaki arama motoru pazarının yaklaşık %90’ına hakim olduğunu söylemek mümkün. Bu oran, şirketin kullanıcıların dijital dünya ile olan bağlantısını büyük ölçüdé kontrol ettiği anlamına gelmeli. Kullanıcılar, bilgiye erişimde çoğunlukla Google’a tercih ederken, bu bağımlılık potansiyel sorunlar yaratıyor mu ?  Google, algoritmaları sayesinde hangi bilginin görüleceğine, hangi kaynakların öne çıkacağına tek taraflı olarak karar veriyor. Şirketin algoritmik şeffaflık konusundaki kapalı kutu durumu, eksiklikleri, taraflılık ve manipülasyon iddialarına yol açacak durumda mı ?

Ayrıca, Google’ın kendi hizmetlerini arama sonuçlarında google ait hizmetleri ön plana alma  iddiaları, rakiplerine zarar verdiği gerekçesiyle şirketin çeşitli düzenleyici kurumlarla davalık olmasına neden oldu. Avrupa Birliği, Google’a bu davranışı nedeniyle milyarlarca avro ceza kesti. Ancak bu cezalar, şirketin pazar hakimiyetini sarsmaktan uzak görünüyor.

kaynak: Google  Ceza

Reklamcılık Alanındaki Baskın Güç

Google, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de dijital reklamcılık pazarında da büyük bir paya sahip. Google Ads platformu, hem büyük şirketler hem de küçük işletmeler için çekici bir araç olsa da bu durum reklam maliyetlerini Google’ın tek taraflı kararlarına bağlmlıı hale getiriyor. Rekabetçi pazarların önüne geçen bu hakimiyet, hem reklam verenleri hem de tüketicileri caresiz bırakıyor diyebiliriz. Google, pazarını korumak için, kendi ekosistemine entegre olmayan reklam platformlarının büyümesini veya hayatta kalmasını imkansız hale getirmiyor mu ?

Ayrıca, kullanıcı verilerinin bu şekilde yoğun biriktirilmesi, Türkiye’de bu tür global firmanın  varlığı etik olarak kabul edilse bile  gizlilik açısından soru işaretleri yaratıyor. Google, kullanıcı davranışlarını çözümlemek ve reklam hedeflemelerini daha hassas hale getirmek için şahsi verileri kullanıyor. Bu durum, şirketin mahremiyet ihlallerine karşı hassasiyeti sorgulanması gereken bir noktaya taşımıyor mu ?

YouTube ve Video Pazarındaki Tekelci Tavır

YouTube, Google’ın sahip olduğu bir diğer dev platform. Dünyanın en popüler video platformu olan YouTube, hem içerik üreticileri hem de izleyiciler için vazgeçilmez bir kaynak. Ancak, YouTube’un algoritmaları ve sansür politikaları, içerik üreticileri için ciddi sorunlar yaratabiliyor. Bazı videoların algoritmik olarak görünmez hale getirilmesi veya gelirden mahrum bırakılması, platformun taraflılık tartışmalarını körüklüyor mu ?

YouTube’un rakipsiz konumu, içerik üreticilerinin şartları kabullenmek zorunda kalmasına neden oluyor. Çoğu üretici, bu şartları eleştirse de alternatif bir platform bulunmadığı için YouTube’u terk edemiyor. Bu durum, dijital içerik pazarındaki rekabeti baltalıyor ve Google’ın tekelci yapısının bir başka örneği olarak değerlendirmemize yol açmıyor mu ?

Bir Vatandaş  olarak, Google’ın masum olmadığı düşüncesindeyim. Teknoloji devi olarak sunduğu hizmetlerin arkasında yatan karmaşık sistemler, verilerin toplanma ve işlenme biçimi, kullanıcıların mahremiyetine yönelik tartışmalı yaklaşımlar, bu düşüncemi pekiştiriyor. Görünüşte hayatımızı kolaylaştıran bu devasa yapı, aslında bireyleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiren bir güce sahip. Bu güç, bir yandan bizi bilgiye ulaştırırken diğer yandan farkında olmadan seçimlerimizi şekillendirme olasılığı taşıyor. Google’ın masumiyetine dair yanılsamalar, dikkatle incelenmesi gereken bir perde arkasını saklıyor olabilir mi ?. Verilerimizin sınır tanımayan akışı, dijital dünyada özgürlüğümüzü tehlikeye atıyor olabilir mi ?

Şu an bu sayfayı inceleyenler sayısı: 1 kişi.